Soğutma Kompresör Yağı ve Kompresörlerin Yağlanması

Soğutma Kompresör Yağı ve Kompresörlerin Yağlanması
Soğutma sistemlerinde, birçok elemanda bulunan hareketli parçalar metal yüzeyler için zararlı olabilecek sürtünme yaratırlar. Ayrıca sürtünme, ilgili parçaların sıcaklığında bir artışa yol açar. Kompresörün yatakları, pistonları, dişlileri ve diğer mekanik aksamları için iyi bir yağlamaya ihtiyacı vardır.

Pistonlu kompresör piston ile silindir cidarı arasındaki boşluk öyle sızdırmaz olmalıdır ki, tüm soğutkan buharı silindir dışına ve oradan da sıcak gaz boşaltma hattına iletilebilsin. Bu sızdırmazlık, soğutkan yağına sıkıştırılmış soğutkan buharıyla birlikte silindir boyunca yol aldırılmasıyla sağlanır.

Piston ileri geri hareket ederken, yağ filmi sızdırmazlık sağlanmazsa, buharın bir kısmı kompresör karterine geri sızar, bu da verim kaybına neden olur. Soğutma sistemlerinde kullanılan yağ, sıvı halde olan çoğu soğutkan ile karışır ve sistemde soğutkanla beraber dolaşır. 

Hareketli parçaların düzgünce yağlanmasını sağlamak ve kompresör karterinde doğru yağ seviyesini tutturmak için, yağ soğutkanla birlikte sistem içindeki çevrimini tamamlamalı ve sonra kompresöre geri dönmelidir.

Yağ sıvı soğutkanla dolaşırken, içinde yağ dolaşmasının problem oluşturduğu elemanlardan biri olan evaporatöre ulaşır. Eğer yağ, evaporatörden emme hattına doğru yol almazsa, evaporatörde fazla yer kaplar, bu da soğutma serpantininin ısı transferi yüzeyini azaltır.

Yağın buharla birlikte çevrimi tamamlayarak kompresör karterine dönmesini sağlamak üzere, gerekli buhar hızını elde etmek için, boru hatları doğru boyutlandırılmalıdır. 

Eğer yağ kompresöre geri dönmezse, silindirin hiç yağ pompalamamasıyla buhar sızdırmazlığı ortadan kalkacak ve kompresör verimden düşecektir. Eğer bu durum uzun süre düzeltilmeden devam ederse, kompresörde hasar olacaktır.

Kompresörün Yağlanması
Tüm kompresörlerin yağlanması zorunludur. Bunun için pistonlu ve rotary kompresörlerde bir stok alanı bulundurulur. Yağ soğutkan ile birlikte sistemde dolaşır.

Dolaşan yağın tekrardan kompresöre dönmesi çok önemlidir.
Klima montajları, kompresör yağının geri dönecek şekilde yapılmalıdır. Çeşitli tuzaklar ve doğru boru kullanılması yağı ve sıvı soğutucu akışkan miktarını kontrol edecektir.

Kötü boru uygulamaları yağın kılcal borularda ve evaporatörde toplanmasına neden olur.

Evaporatör yağ ile kitlenir, emme basıncı normalden daha aşağı değerlere düşer, yağ eksikliği bulunan kompresör, sesli hale gelir ve muhtemelen arızalanır. Tüm klima cihazlarındaki kompresörler yeterli miktarda yağ şarjına sahiptirler. Yağ eksilmedikçe yağ ilavesine gerek yoktur.

Kalın ve oldukça rengi bozulmuş yağlar kirliliğin bir işaretidir. Bu durumda tüm kirli yağ boşaltılmalı, sistem temizlenmeli ve yeni yağ konulmalıdır.

Rotary kompresörlerde kullanılan yağ mineral asıllı, su beyazlığındadır. Sürtünmeyi azaltmak için ek maddeler konulmuştur.

Sistemdeki rutubet, asitli hali meydana getirerek, kompresör motor sargılarına zarar verir. Pistonlu kompresörlerde rutubet kompresör yanıncaya kadar fark edilmez.

Rotary kompresörlerde rutubet kompresörün akümülatör süzgeçlerinde kristalleşerek tam veya kısmı kapama yapar. Bu engel akümülatör süzgeç bölgesinde dışarıda donma olarak kendini gösterir ve kompresöre doğru ilerler. 

Akümülatöre iletilen kompresör ısısı kristalleri eritir, engeli ortadan kaldırarak dışarıdaki donmayı çözer. Rutubet sistemde dolaşırken bu işlem her 10-15 dakikada kendini yineliyerek devam eder.

Akümülatördeki buzlanma-erime olayı sistemde rutubet olduğunun belirtisidir,hissedilir bir soğutma kapasitesi kaybı,düşük amper çekme,basınçların eşitlenmesine doğru bir meyil olarak kendini gösterir.

Soğutucu Yağının Sahip Olması Gereken Özellikler Bir soğutma yağının, iyi yağlama özelliklerine ve kompresör içinde alçak taraftan yüksek tarafa sızdırmazlık sağlama yeteneğine sahip olması gerekir. 

Yağ, kompresörün içindeki yatakları yağlarken, aynı zamanda bir soğutucu ortam görevi de görür ve hareketli parçaların kompresör çalıştığı sıradaki sürtünmelerinin neden olduğu ısıyı bu yataklardan alır.

Yağda olması gereken bazı özellikler

-Düşük sıcaklıklarda akışkan halde kalmalıdır.

-Yüksek sıcaklıklarda kararlı halde kalmalıdır.

-Soğutkanla, metallerle, motor izalasyonuyla, havayla ve diğer kirleticilerle kimyasal reaksiyona girmemelidir.

-Beklenen çalışma koşulları altında, karbona ayrışmamalıdır.

-Karşılaşması gereken düşük çalışma sıcaklıklarına maruz kaldığında, mum tortusu bırakmamalıdır.

-Mümkün olduğunca nemsiz olmalıdır.

Kompresör Soğutucu Yağların Özellikleri

a. Viskozite
Belli şartlar altında sıvının, akmaya karşı gösterdiği direncin bir ölçüsüdür. Diğer bir ifadeyle ne kadar koyu veya seyrek olduğudur.

Sıvıdan alınan ölçülmüş bir numunenin, belli bir sıcaklıkta, kalibre edilmiş bir aralıktan akması için geçen zaman, saniyeler cinsinden onun viskozitesini ifade eder.

b. Akma noktası
Yağın akabileceği en düşük sıcaklıktır. Çoğunlukla yağın sıcaklığı artık akamayacağı bir noktaya düşürülür ve sonra bu sıcaklığa 3 °C eklenir. Düşük bir akma noktası, sistemin tasarım çalışma koşullarında, yağın sistemde erişilen en düşük sıcaklıklarda donmayacağının bir göstergesidir. Bütün soğutucu yağlarının değişen seviyelerde mum içerdiği bilinmektedir.

c. Çökelme noktası
Yağın içindeki mum, yağın sıcaklığı yeterince düştüğünde yağın içindeki diğer maddelerden ayrılır. Mum yağdan ayrıştığında, yağ ve soğutucu karışımı bulanıklaşır. Karışımın sıcaklığı daha da düşürüldüğünde, yağın içinde kalan mum parçacıkları parça parça ve üzüm salkımı şeklini alır.

Bu durumun oluştuğu sıcaklık, yağın çökelme noktası olarak adlandırılır. Mum, soğutma sistemi içerisinde, daha soğuk olan bölgelerde birikeceği için (genleşme elemanı veya evaporatör) evaporatördeki ısı transferinde bir verim kaybı olacak ve genleşme elemanı çok kolayca tıkanacaktır.

d. Parlama noktası
Yağ buharının aleve maruz kaldığında, parlayıp ateş alacağı sıcaklıktır. Bu durumda, yağ kararlılığını kaybeder ve bileşenlerinden bazıları ayrışma eğilimi gösterir. Bu yüzden parlama noktasından kaçınılmalıdır.

e. Dielektrik sabitesi
Pek çok kompresör motor, gövde veya muhafazanın içinde birbirlerine hermetik olarak takılmışlardır. Evaporatörden çıkan soğutucu buhar, yalıtılmış motor sargılarının içinden geçer. Böyle durumlarda soğutucu yağının, elektrik akımının akışına karşı bir direnci olması (yalıtım) gerekir.

f. Yanma noktası
Bir soğutucu yağının yanma noktası, akışkanın daha önce tanımlanan parlama noktası ile ilişkilidir. Sıcaklık, yağ buharının parlama noktasının üzerine çıkarıldığında ve yağ yanmaya devam ettiğinde, yağın yanma noktasına erişilmiş demektir.

g. Korozyon eğilimi
Bir soğutucu yağının içinde sülfür bileşenlerinin olması tercih edilmez. Nem, bir sülfür bileşeni ile karıştığında sülfirik asit oluşur ve soğutma sisteminin metal parçaları üzerinde çok korozif bir etki yaratabilir. Çok iyi parlatılmış bir bakır parçası, soğutma yağına batırıldığında ve 93°C’ nin üzerinde sıcaklığa sabit tutulduğunda, minimum derecede korozif eğilimi göstermesi gerekir. 3-4 saat kadar sonra bakır parçası yağ numunesinden dışarı çıkarılır. Eğer parça aşınmışsa veya rengi atmışsa, bu durum yağın içinde çok fazla sülfür bulunduğunun kanıtıdır.

h. Oksitlenme direnci
Bir soğutucu yağının diğer bir kararlılık göstergesi, kimyasal reaksiyona olan direncidir. Yağlama işlemlerinin çoğunda kullanılacak yağların, doymamış hidrokarbonları gidermek üzere arıtılması gerekir. Ancak bir yağ ne kadar arıtılırsa, yağlama kalitesi o kadar düşük olur.

ı. Renk
İyi bir soğutma yağının rengi, yağlama özelliklerini kaybetmeksizin hidrokarbonların çoğunluğunun giderildiğini gösteren açık sarı renktir.

Sonraki Yazılar
« Prev Post
Önceki Yazılar
Next Post »